23 Ocak 2012 Pazartesi



Bir düğüne, bir oyuna, bir ölümün ardına dairdir;

Rakı bulunmayan bir vagonda, bira içmenin burukluğu.
Sigara dumanının basıklığı.
Yalnızlık ve sessizlikteki müziğe...
Titreyen ellere, tartışılan kızıllığa, silinen umutlara, dinmeyen kavgama...
Kaçırılan gözlere, açılmayan camlara, solunmayan yeşilliğe,
                                     yazılmayan yazılara, okunmayan sarhoşluğa...
Beklenen istasyona, varılmayan seviye...
Oturulamayan lokantaya, içilemeyen rakıya, bir kez daha...

Su bardağında bira içmek, babamı hatırlatır bana hep!

B.A.       28.06.2002

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder