8 Eylül 2012 Cumartesi




Başka bir şeydeyim.
Başka bir yer.
Başka bir zaman.
Başka bir kafa...

Başkayım...
Kendime bile başka...

B.A.  05.09.2012

28 Mayıs 2012 Pazartesi



Kızışmış kediler diyarındayım;

Komşu kadının verdiği su,
             serinlemeye yetmiyor...

Kızışmış kediler diyarındayım;

Bir kedi kadar "ben" olmak istiyorum...

Aylardan mart değil,
                   nisan değil,
                            mayıs...

Kızışmış kediler diyarında,
                   hepimiz ulumaktayız...

B.A.    27.05.2012

10 Mayıs 2012 Perşembe



Renklerin birleştiği yerdeyim,
          karıştıkça karışıyorum...
Gökkuşağı bir kaydıraktan kaysam,
          çocuk kahkahalarıyla...
Düştüğüm yer deniz olsa,
          ya da okyanus...
Dalsam,
          maviden siyaha doğru...
Dalsam,
          karışsam...

B.A.   09.05.2012

29 Nisan 2012 Pazar



Ağlayan bir kadının
      gözyaşlarını silmekten geliyorum.
İçimde hala
       anın savunmasızlığı...
Uzun bir yol yürüsem...
Belki yağmur yağsa...
Kalabalığın arasında kaybolsam...
Gözyaşlarım saklansa yağmurla...
Sonra uyusam...
Uyusam...
Uyusam...

B.A.  27.04.2012

27 Nisan 2012 Cuma



Aşağılarda bir yerde hayat varsa,
        ben her düşüşümde oradayım.
Yaşamaya çalışıyorum,
        bir aşağıda, bir yukarıda...

B.A.     27.04.2012

12 Nisan 2012 Perşembe



Bana ne zaman duracağımı söyleme...
Durursam, ölecekmiş gibiyim.
Ölümden konuşmak için erken...
Hala çok şey yaşayacakmış gibiyim.

B.A.   20.03.2012

6 Nisan 2012 Cuma



Kendime küfretsem,
              akıllanmam...
İçtiklerim,
     içmediklerimin yanında
                bir şey değil...
Annemin hayal ettiği ben,
                olamadım belki...
Ki hayal ettiklerim,
                benim olmadı hiç...
Geç gelen bahara,
                benden merhaba...
Hala yaşıyorum...
Yaşayacağız!!!

B.A.     02.04.2012

3 Nisan 2012 Salı



Koştuğum karanlıktan,
           denize çıkar mıyım?
Ayaklarımı suya sokup,
           biraz olsun ağlar mıyım?

B.A.   02.04.2012

2 Nisan 2012 Pazartesi



Bir resim yaptım
            derinlerime,
                 hiç kırmızı yoktu...

B.A.    30.03.2012

30 Mart 2012 Cuma



Düşlerin
  solduğu yerde,
       hayat başlar...

B.A.   30.03.2012

29 Mart 2012 Perşembe



Farkındayım;
İhmal ettiğim dostların,
          kırdığım kadınların,
              kaçırdığım fırsatların...

Farkındayım;
Yaptığım hataların,
          görmezlikten geldiğim ayrıntıların,
               tükettiğim zamanın...

Farkındayım;
Yaşadığım hayatın,
         tercih ettiğim yolların,
               arada sırada yaptığım doğruların...

Ama öyle ya da böyle iyi olacağım.
Çünkü;
"Her şeyin farkındayım,
         Gülhane parkındayım..."

B.A.   29.03.2012    

25 Mart 2012 Pazar



Aklımda kalan
     sadece eskilerden bir şarkı...
Gözlerimi kapattığımda
             hala eskisi gibiyim...
Zamanın nasıl bir
     hal(t) olduğunu çözemedim.
Ve hep aynı suda
     iki kez yıkanmayı denedim...
Rüzgara tutunsam,
         eski bir şarkıyla
               dans eden yapraklar gibi...
Gözlerimi kapattığımda
                     uçacak gibiyim...

B.A.    25.03.2012

23 Mart 2012 Cuma



Kırık tahtaların arasından uzatmış bakışlarını,
                     rüzgarla salınan kavak ağaçlarına.
Yağmurun düşen ilk damlası,
                     yüzüne ışımış nasılsa...
Bu da onu mutlu etmeye yetmiş,
                     bir çok kırıklığın arasında...
İçli bir kanat çırpış,
                     ona kendi sabitliğini hatırlatır.
Artık yağmur yağmaya başlamıştır...

B.A.    23.04.2001

21 Mart 2012 Çarşamba



Kırılma noktası yaşıyorum bir yerlerimde.
Güler yüzlü postacı avucuma bir şey sıkıştırıyor.
Sımsıkı sarılıyorum ona
              ve açmaya korkuyorum zarfları,
                                    beyazı yitmesin diye.

Nasıl da kırılıyor içimde bir şeyler.
Nasıl da kırıyorum kendimi.
Açmalı beyaz zarfları,
           gitmeli geldikleri yere,
                                güler yüzle...

Sen kanatlar taktın kendine,
           benim bana yaptıklarımın yanında.
Çaldıklarını geri ver.
Bana borçlusun...

B.A.   21.03.2001

14 Mart 2012 Çarşamba



Başka bir sarhoşluğa akıyorum
                                  bu masada...
Küçük sözlerinde başımı döndüren
                                     bir dem var!
İçin için kanat çırpıyor duruşum.
Hareket edemez oldum...

B. A.    14.02.2001

11 Mart 2012 Pazar



Deniz kokusu çağırıyor
                         galiba beni.
İyi olmama sebep de bu...

Gözlerim görecek bir şeyler arıyordu.
Bedenim yapacak bir şeyler bulmalı.

Ve bir şeyleri
          başarmak gerek
                             gözlerimle,
                                    bedenimle,
                                          coşkuyla...

B.A.    14.02.2001

8 Mart 2012 Perşembe



"Nerede kaldın?" diye sordu.
"Kendimle kaldım." demek istedim.

Kendimleydim son bir kaç haftadır.
Kendimle konuştum,
             kendimi dinledim,
                    kendime kızdım,
                         kendime şaşırdım.
Kendimi sevdim,
                kendimi kıskandım.

"Ne zaman bu kadar bencil oldun?" diye sordu.
"Neden.....?" demek istedim.

Bir çok "neden" olabilirdi bu.
Hayat, "neden"den sonraki boşlukları
                                doldurabildiğimiz kadar.
Ve biliyorum ki o boşlukları
              sadece kendimle dolduramam.

Boşlukta kendi kendime tekrar sordum;

"Nerede kaldın?" bahar...

B.A.    02.03.2012

2 Mart 2012 Cuma



Sakallarını koparıyor yine.
Bir şeye sıkılmış gibi, ama değil.
Eli, ister istemez yoluyor kızıl sakallarını.
Sonra aynaya baktığında, bir boşluk görüyor
                     çeneyle yanak arasında.
Üstüne bakıyor,
                    sanki sakal yağmış gün boyunca.
Ama havada bulut yok.
Güneş yakıyor bütün tüysüz tenleri.
Tenine düşmek istiyor.
Etini yolup, içine girmek.
İlerlemek, en dibe kadar.
İnsan, kendi içinde kaybolabilir mi?
Et nereye gider,
                ya kavrulmuş deri?
Sırtlanları çağırın,
               kalan parçalarımı yesinler.
Ben içerilerde bir yerdeyim.
Geri dönemem...

B.A.     27.07.2007

15 Şubat 2012 Çarşamba



İki tekerleğin üstünde yaşıyoruz aslında...
Kayıp, düşmek o kadar kolay...
Dengemi bozan şey, sen ol!
Düşersem, beni kaldıracağını biliyim...

B.A.   27.11.2010

13 Şubat 2012 Pazartesi



Görüyorum uçurumları,
         seslerini duyuyorum suların.
Yanlış bir şeyler var bu gidişte.
Bu gidiş,
         bir dönüşe varmayacak.
Belki kayıplar vereceğim,
                 kazanarak kendimi.
Gururla bakacağım uçurumlara,
                  onurla içeceğim suları
                               ve suların sesini.
Ben olacağım
           ve şaşıracak diğerleri.
Kimileri aramaya başlayacak
                               değerlerini.
Derin bir nefes olacak
                              göğsümde.
Yüreğim açılacak
                      uçurumlara.
Taşıyacak suların sesini...

B.A.      06.12.2000

1 Şubat 2012 Çarşamba



Mutsuzluklarını içinde saklayıp,
              saçmalıklarını insanlarla paylaşmak,
                        nasıl bir arayıştır?
Galiba benim durumum,
               ne aradığını bilmemek.
Halimi soranlara,
          "İyi yanları var." demek...

B.A.     17.02.2011

30 Ocak 2012 Pazartesi



O kadar yalnız mıydım?
Bir göz açıp kapama zamanında,
Ki daha ilk yudumumu bile içmeden,
                                giriverdin boşluğuma.
Yıllar önce kokladığım bu ten,
                   belki de hiç olmamıştı gerçekten...
Ama şimdi içimdesin.
Eh be deli kadın,
                 bugüne kadar neredeydin?
O kadar yalnız mıydım?
Ki daha ilk yudumumu bile içmeden,
                            beni sarhoş ettin...

B.A.   31.03.2009

23 Ocak 2012 Pazartesi



Bir düğüne, bir oyuna, bir ölümün ardına dairdir;

Rakı bulunmayan bir vagonda, bira içmenin burukluğu.
Sigara dumanının basıklığı.
Yalnızlık ve sessizlikteki müziğe...
Titreyen ellere, tartışılan kızıllığa, silinen umutlara, dinmeyen kavgama...
Kaçırılan gözlere, açılmayan camlara, solunmayan yeşilliğe,
                                     yazılmayan yazılara, okunmayan sarhoşluğa...
Beklenen istasyona, varılmayan seviye...
Oturulamayan lokantaya, içilemeyen rakıya, bir kez daha...

Su bardağında bira içmek, babamı hatırlatır bana hep!

B.A.       28.06.2002

18 Ocak 2012 Çarşamba



Balık yemeyi bilmeyen
                          kediyim ben,
Kömür sobasına
                          yanaşmış.
Anneyi özler gibi,
                          sevgiye bağımlı...

B.A.     23.02.2002

11 Ocak 2012 Çarşamba


İstiklal'in tramvaysılığından, Ankara'nın trenselliğine uzanmanın yalnızlığı...
Kaçınılmaz isyan!
Elimde balık kokusu, denizde martıların (y)ansıması...
Yakaladığımı sandığım anda, kayıp gidiyorum ayaklarımın altından.
Kağıdın beyazsılığına akıyorum, doğru değil bunlar.
Kucak kucak balık kokuyorum, denize (y)ansıyarak...
İz bırakıyorum yalanlardan uzak, kanatlarına kazınıyorum.
Martılara balık sunuyorum göklerde, beni aralarına alıyorlar.
Uçamıyorum belki, ama yutuyorlar beni. Gök oluyorum.
Ne mavi, ne beyaz...

B. A.   19.02.2002