2 Mart 2012 Cuma



Sakallarını koparıyor yine.
Bir şeye sıkılmış gibi, ama değil.
Eli, ister istemez yoluyor kızıl sakallarını.
Sonra aynaya baktığında, bir boşluk görüyor
                     çeneyle yanak arasında.
Üstüne bakıyor,
                    sanki sakal yağmış gün boyunca.
Ama havada bulut yok.
Güneş yakıyor bütün tüysüz tenleri.
Tenine düşmek istiyor.
Etini yolup, içine girmek.
İlerlemek, en dibe kadar.
İnsan, kendi içinde kaybolabilir mi?
Et nereye gider,
                ya kavrulmuş deri?
Sırtlanları çağırın,
               kalan parçalarımı yesinler.
Ben içerilerde bir yerdeyim.
Geri dönemem...

B.A.     27.07.2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder